Bahar Yorgunluğuna Dikkat!


Havaların ısınması ile birlikte kış aylarından ve soğuktan bıkan hemen hemen herkes kendini dışarıya atıp güneşin tadını çıkarmaya başladı bile. Kışlık kıyafetlerin dolaplardan kalkması ve onların yerine cıvıl cıvıl, renk renk yazlık kıyafetlerin dolaplarda yer alması hiçte şaşırılacak bir olay değil tabi ki. Peki havaların ısınması, bahar aylarının gelmesi sebebi ile kendini bu şekilde yaza direkt olarak hazırlayan çoğu kişide ortak bir problem gözükmektedir. Peki bu ne mi? Tabii ki bahar yorgunluğu… Sıcak havalarda sabah erkenden kalkıp işe ya da okula gitmek herkes için çok zorlu bir sürece dönmektedir, yataklardan asla zamanında kalkılmaz ve geceden kurulan alarmlar defalarca ertelenir. Bunun gibi sebepler yüzünden kişi gün içinde kendini oldukça yorgun, bitkin, keyifsiz sıkıntılı hissedebilir. Bu belirtiler bir araya geldiğinde biz bunun sebebine ‘bahar yorgunluğu’ demekteyiz. Bahar yorgunluğu, mevsim geçişlerinde hemen hemen herkesin kolayca yakalanabileceği, bu dönemlerde hissedebileceği bir takım ruhsal ve fiziksel belirtilere verilen genel bir isimdir.

Bahar yorgunluğunu yenebilmek için neler yapmalıyız? 

bahar yorgunluğu nasıl geçerTaze meyve ve sebze tüketin: Eğer sizde bahar yorgunluğu olduğunu hissettiyseniz bu sorunu gidermek ve ortadan kaldırmak için besinlerin, vitaminlerin ve destek ürünlerin alımına oldukça dikkat edip, büyük önem vermelisiniz. Marketlerde bulunan v oldukça yaygın olarak satılan paketli hazır besinler yerine doğal ve taze sebze- meyvelerin tüketimine özen göstermelisiniz. Ancak yalnızca bahar aylarında ve mevsim dönüşlerinde değil, kış aylarında da vücudunuzda eksik olan vitaminlerin düzenli olarak alınmasına, gerekli besinlerin yeteri kadar alınmasına dikkat etmelisiniz. Eğer bunları düzenli ve iyi bir şekilde yaparsanız bahar yorgunluğunuzu fazla hissetmeden o dönem içerisinde atlata bileceksiniz.

Peki uyku düzeni bozuk olan kişilerde bahar yorgunluğunun daha fazla görüldüğünü biliyor muydunuz?

bahar yorgunluğu bitkisel tedaviBahar yorgunluğuna yakalanmamak için dengeli, düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenmelisiniz. Günlük hayatınızda oldukça aktif olmalı ve düzenli bir şekilde spor da yapmalısınız. Vücudunuzu asla ama asla susuz bırakmamalısınız ve uyku düzeninize her şeyden çok dikkat etmelisiniz. Uyku düzeni olmayan kişilerde bahar yorgunluğuna daha sık rastlanmaktadır.

Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

B12 ve Folik Asit Eksikliği


Hem B-12 vitamini hem folik asit, insan sağlığı açısından oldukça önemlidir. B-12, sinir dokusunun sağlı ve  kırmızı kan hücrelerinde bulunan DNA’nın yapımı için gerekli olan bir maddedir.  Normal bir insanın günlük B-12 vitamini ihtiyacı, 2.4 mikrogram kadardır. Besinlerde bulunabilecek B-12 vitamininin iyi emilmesi, pankreasın ve bağırsakların iyi çalışıp çalışmamasına bağlıdır.  B-12 vitamininin en çok bulunduğu besinler hayvansal gıdalardır. Bitkisel besinlerde B-12 vitamini bulunmaz. Dana eti, hindi eti ve balıkta oldukça yüksek miktarda bulunur. Sütte ve yoğurtta ise az oranda bulunur.

Folik Asit

folik asitFolik asit ya da vitamin B-9, folat adıyla da bilinir. Folat, besinlerde doğal olarak bulunan halken, folik asit, folatın sentezlenmesiyle ortaya  çıkar ve ilaçlarda kullanılır. Folik asidin vücutta en çok kullanıldığı yerler, kan yapımı, yeni hücrelerin oluşması ve bu hücrelerin yaşaması aynı zamanda DNA ve RNA için gerekli bir maddedir.  Bu sebepten, özellikle hamilelik ve çocukluk dönemlerinde bu vitamine duyulan ihtiyaç artar. Folik asitse, B-12’nin aksine, yeşil yapraklı sebzelerde oldukça bol miktarda bulunur. Bunların arasında ıspanak başı çeker. Yeşil yapraklı bitkilerin yanında buğday, bezelye, baklagiller, karaciğer, yumurta, balık, muz, patates, mısır, çilek, kiraz gibi besinlerde de bulunur.  Bu durum da, bize, her besinden alacak şekilde beslenmemiz gerektiğini gösterir.

B-12 ve folik asit yetmezliğinde ne olur ?

b12B-12 ve folik asit vücut için oldukça gerekli vitaminlerdir ve eksiklikleri ciddi sonuçlara yol açabilir. B-12 eksikliğinin en çok görüldüğü kesim et yemeyenlerdir.  Mide ve bağırsak hastalıkları yaşayanlarda da B-12 yetmezliği görülür.  B-12 eksikliği yaşayan kişiler üzerinde yapılan incelemelerde, %29’unda anemi, %64’ünde kırmızı kan hücrelerinde büyüme görülür.  Hafıza kaybı, uyuşma, hissizlik gibi problemler de B-12 eksikliği sonucunda ortaya çıkabilir.

Folik asit eksikliğinde ise, anemi, bebeklerin ve çocukların büyümesinde yavaşlık, hamilelikte düşük, sinir hasarlı bebek doğurma riski, kanda homosistein ismi verilen maddenin yükselmesi, kilo ve iştah kaybı, ishal görülebilir. Bunların yanında bazen, dilde ağrı, unutkanlık, baş ağrısı, çarpıntı ve davranış bozuklukları gibi problemlere rastlanabilir.

Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Diyetlere Yapmama Rağmen Neden Kilo Veremiyorum?


Günümüz dünyasında özellikle kadınlar başta olmak üzere erkekler de dahil olmak üzere kilo verememe çok büyük bir sorun teşkil etmektedir. Fazla kilolarından kurtulmak isteyen her birey birçok farklı yönteme başvurup, kilolarından kurtulmaya çalışmaktadır. Spor, günlük düzenli egzersiz ve diyet gibi farklı yollara başvuran insanlar arasında sonuç alanların yanı sıra sonuç alamayan da birçok birey bulunmaktadır. Peki bu kadar uğraşmanın sonucunda neden kilo veremiyorsunuz? Bunun değişik sebepleri olabilir ve araştırılması gerekebilir. Gelin bu nedenler neler olabilir bir göz atalım ve inceleyelim. Yapılan diyetlere rağmen kilo verememenizin sebepleri bunlar olabilir;

Yapılan kaçamakların farkında olmamak:

kilo veremiyorum ne yapmalıyımEğer diyet uyguluyor iseniz, bu diyeti çok düzgün bir şekilde uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Eğer bu yaptıklarınıza rağmen kilo verememe konusunda şikâyet ediyorsanız bunun sebebi arada yediklerinizin miktarını kaçırmanız olabilir. Örnek verecek olursak ara öğünlerde çayınızın yanında 1-2 tane bisküviyi ya da herhangi bir partide elinize tutuşturulan tatlıyı, yol üzerinde bir avuç ağzınıza attığınız fıstık, fındık ya da çekirdeği saymayı unutuyor iseniz ya da farkında bile olmadan atıştırıyor iseniz bunlar siz farkında olmadan kilo vermenize engel olacaktır.

Egzersiz yapmamak:

kilo vermek için egzersizDiyete başladığınız zaman eğer sadece diyet yapmakla kilo vereceğinizi sanıyor iseniz kesinlikle yanılıyorsunuz. Bu çok yanlış bilinen bir konudur. Diyetinizin yanı sıra aynı zamanda düzenli olarak egzersiz yaparak aldığınız kalorilerin daha fazlasını yakmalısınız. Ancak bu sayede kilo verebilirsiniz ya da kilo alımına engel olabilirsiniz.

İçeceklerdeki kalori oranını hesaba katmayı unutmak:

içeceklerdeki-kalori-miktariDüzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenip, abur cubur dahi tüketmiyor olmanızın yanı sıra sadece yiyeceklere dikkat etmek büyük bir hata olacaktır. Özellikle aşırı miktarda soda içeren içecekler ve meyve suları, gazlı içecekler tüketip, kremalı-köpüklü kahveler içip bununla birlikte kahvenize ve çayınıza şeker ilave ediyor iseniz; kilo vermede oldukça büyük sorunlar yaşayacaksınız demektir. Yani sonuç olarak beslenmenize dikkat ettiğiniz süre boyunca sadece yediklerinize değil, içeceklerinize de çok büyük önem vermeli, dikkat etmelisiniz. Eğer bunları yaparsanız zaten düzenli bir şekilde kilo vermeye başlayabilirsiniz.

Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Spermiogram Nedir?


Sperm ya da bilimsel adı ile spermatozoon, erkek üreme sıvısı olarak bilinen meninin (semen) içerisinde bulunur. Bu sıvının bilimsel laboratuvar ortamlarında dikkatli bir şekilde; nicelik (sayısal) ve nitelikleri (özellik) bakımından detaylı olarak incelenmesi durumuna spermiogram yani sperm testi denir. Her bireyin hayali olan çocuk sahibi olabilmek, her zaman kolayca olmayabiliyor. Bu gibi durumlarda bazen çiftlerin karşısına birtakım sorunlar çıkabilmektedir. Çocuk sahibi olmak için, yaklaşık olarak düzenli bir şekilde 10-12 ay boyunca korunmasız ve dikkatli bir şekilde girilen cinsel ilişki sonucunda eğer kadın hamile kalamıyor ise, ilk yapılması gereken şeylerden bir tanesi de laboratuvarda yapılacak olan spermiogram testi istemektir.

Daha önce sizlere sperm analizi nedir başlığı altında spermler hakkında bilgiler vermiştik, dilerseniz ilgili konumuzu da inceleyebilirsiniz.

Spermiogram testi yapılacak ise dikkat edilmesi gereken konular neler olabilir? 

  • spermiogram testiTesti yaptıracak olan kişiye, görevliler tarafından yazılı ve sözlü birtakım bilgiler verilmelidir. Spermiyogram testi yaptırılmadan önce en az 4-5 gün boyunca cinsel ilişkiye girilmemelidir. Ayrıca bunun yanı sıra isteyerek, bilerek ya da bilmeyerek (uykuda vb.) boşalma olmamalıdır.
  • Sperm testi için gerekli sperm alınması anında gelen meninin tamamı verilen kabın içerisine konulmalıdır, kesinlikle bir damlası bile dışarı atılmamalıdır. Eğer yanlışlıkla bile olsa meniden dışarıya bir damla akarsa laboratuvar yetkililerine haber verilmelidir.
  • Sperm testi yapılması için gerekli olan sperm örneğini, hastane dışında bir yerde yapma zorunluluğu var ise, bu durumda sperm yapıldıktan hemen sonra yaklaşık olarak yarım saat içerisinde, sıcaklığı korunarak laboratuvara getirilmelidir.

Sperm kalitesi ve sağlığı için dikkat edilmesi gereken hususlar: 

  • spermiogram testi nasıl yapılırFast food tüketimi: Fast food tüketimi dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesidir. Fast food tipi beslenme kolestrol nedeni ile spermin zar yapısını bozmaktadır. Bunun yanı sıra döllenme yeteneğini azaltır ve hatta kısırlığa bile neden olabilmektedir.
  • Sigara ve alkol kullanımı: Sperm kalitesini, hareketliliğini ve yapısını olumsuz yönde etkileyen diğer bir faktör de sigara kullanımıdır. Sigara içilen ortamda bulunmak bile sperm sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara kadar alkol de sperm sağlığına zararlıdır. Fazla miktarda sigara ve alkol kullanımı olan erkeklerde sperm hareketliliğinin oldukça az olduğu görülmüştür.

Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Sperm Analizi Nedir?


Günümüzde her bireyin en büyük hayalinden bir tanesi çocuk sahibi olmaktır. Evli çiftlerin adeta mutluluklarına mutluluk katmak, hayatlarını paylaşmak adına çocuk sahibi olmak istemesi bir arzunun yanı sıra doğanın da bir kanunudur. Peki çocuk sahibi olmak her zaman kolay mıdır? Bu konuda karşımıza bir çok sorun çıkabilmektedir ve bu sorunların kaynağını bulabilmek için farklı yöntemler bulunmaktadır. Gelin en yaygın yöntem olan sperm analizi neden ve nasıl yapılır bi bakalım.

Sperm analizi nedir?

sperm analizi nedirErkek bireylerde üreme hücresi olan sperm incelenmesi üzerine yapılan bir analizdir. Bireyde bulunan sperm sayısını, sperm şeklini, sperm hareketlerini değerlendirme amacı ile yapılan test, sperm analizi olarak bilinmektedir. Sperm analizi sonucunda elde edilen spermin rengi, şekli, fruktoz miktarı pH değeri incelenir ve bunun ardından belirli bir süreçte sperm hareketlilik durumu da incelenir. Yapılan bu incelemeler sonunda ise spermler, hareketlilik yeteneğine göre dikkatli bir şekilde sınıflandırılır. 

Sperm analizi öncesinde dikkat edilmesi gereken önemli bir takım hususlar bulunmaktadır, bunlar; 

  • spermiogram testiSperm analizi yaklaşık olarak 3-4 günlük bir cinsel sınırlama ardından verilen sperm ile yapılması tavsiye edilir. Uygun görülen bu sürecin isteğe bağlı olarak kesinlikle uzatılmaması gerekir. Eğer bu süre uzatılır ise, sperm sayısı yanıltıcı bir şekilde artış gösterebilir ve bu da doğru sonuç alınmasına engel olur. Ayrıca bu durum sperm hareketliliğini de olumsuz yönden etkileyebilmektedir.
  • Sperm vermeden önce idrarınızı tamamen yapmış olmanız gerekmektedir.
  • Sperm analizinden önce ellerinizi sabunlu su ile iyice yıkamalısınız.
  • Sperm analizi yapılması için sperm verme işlemi sırasında kesinlikle sabun, kayganlaştırıcı, krem vb. gibi ürünler (maddeler) kullanılmamalıdır.
  • Ayrıca dikkat edilmesi gereken başka önemli bir husus da sperm analizi için sperm verirken, spermleri koyacağınız kaba penis ya da el (parmak) değdirmemektir.
  • Sperm analiz testi için sperm verme işlemi sırasında gelen meninin tamamı verilen kabın içerisine bırakılmalıdır.
  • Ayrıca sperm analizi yapılacak ortamın temiz ve düzgün bir alan olduğuna emin olunuz.

Sperm analizi sonuçları kaç günde belli olur?

Sperm analizi testleri sonuçları genellikle 1 saat içerisinde çıkmaktadır.

Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Siyah Noktalardan Nasıl Kurtulunur?


Günümüzde neredeyse her kadının büyük sorunu olan siyah noktalar ve sivilceler en çok karşılaşılan cilt problemleri arasında yer almaktadır. Siyah nokta ve sivilceler yüzünden güzelliğin bozulduğunu düşünen kadınlar bu sorunlardan kurtulmak için birçok yola başvurmaktadır. İlaçlardan kozmetik ürünlerine, doğal bitkilerden yüz maskelerine birçok değişik ürün denenmektedir. Peki siyah nokta ve izlerinden kurtulmak için neler yapılabilir? Ne gibi ürünler kullanılabilir bunlara gelin hep beraber bir göz atalım ve öğrenelim.

Siyah noktalardan kurtulmak için neler yapılabilir? 

siyah noktalardan nasıl kurtulunurSiyah noktalar herkesin canını sıkan ve hiç hoş görülmeyen en önemli cilt ve yüz kusurlarından bir tanesidir. Özellikle yüzün T bölgesinde oldukça yaygın olan siyah noktalar bir defa oluştuğunda bir daha kurtulması zor olabilmektedir. Kesinlikle siyah noktalarla düzenli ve azimli bir şekilde mücadele etmek gerekir. Fakat bunun yanı sıra siyah nokta ve izlerinden kesinlikle %100 oranında kurtulmak neredeyse imkansız denebilir. Düzenli yapılan temizlik sonucunda siyah nokta oranı yarı yarıya düşmektedir.

Siyah noktalardan ve izlerinden kurtulmak için basit yöntemler: 

  • Siyah noktalardan kurtulmak için kullanılan soyulan maskeler çok faydalı olmaktadır. Bu sayede neredeyse tamamen kurtulmak mümkün olabiliyor.
  • Düzenli olarak peeling uygulaması yapmak da siyah noktaların yok olmasına büyük katkı sağlamaktadır.
  • Ayrıca çok fazla bilinmeyen kahve telvesi gibi sert noktacık yapıya sahip olan değişik yöntemler de peeling şeklinde uygulanarak siyah noktalardan kurtulmaya yardımcı olmaktadır.
  • Siyah noktalardan kurtulmak için bu yöntemlerin yanı sıra çeşitli ilaçlar da bulunmaktadır. Fakat bir cildiye uzmanına danışmadan, kendi kafanıza göre ilaç kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer doktorunuz tavsiye ettiği taktirde gönül rahatlığı ile bu tür ilaçları kullanabilirsiniz ve genellikle bu kullanım sonucu iyi sonuçlar elde edilmektedir.
  • siyah noktalara bitkisel çözümSiyah noktalardan ve izlerinden kurtulmak için bir başka yöntem de bizlere birçok konuda yardımı dokunan, adeta harika bir doğal şifa kaynağı olan, yıllardan beri neredeyse her alanda kullanılan aloe vera bitkisidir. Aloe vera bitkisinin içerisinde bulunan sümüksü kıvamdaki sıvı sivilcelerden siyah noktalara, cilt lekelerinden yüzde oluşan güneş yanıklarına kadar her şeye iyi gelmektedir. Yatmadan önce düzenli olarak yüzünüze aloe vera bitkisinin içinden çıkan sümüksü yapıya sahip sıvıyı sürerseniz cildinizdeki tüm kusurlara iyi gelecektir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Bel Soğukluğu (Gonore) Nedir? Belirtileri Nelerdir?


Cinsel birleşme yolu ile ulaşan bir bakteriyel ( Neisseria gonorrhoeae bakterisinin) enfeksiyon olan, döl ve idrar yollarında görülen bulaşıcı bir hastalık olan gonore, halk arasında bel soğukluğu olarak da bilinmektedir. Bu hastalığın başlıca nedenlerinden bir tanesi çok eşliliktir. Cinsel ilişki yoluyla ulaşan gonore hastalığının kuluçka süresi yaklaşık olarak 2-20 gün arasında değişmektedir; fakat genelde enjekte olduktan sonra 4-7 gün içerisinde belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Bel soğukluğu, cinsel organdan sperme benzeyen damlalar halinde sıvılar gelmesi ve özellikle erkeklerde idrar boşaltımından sonra cinsel organda meydana gelen yanma hissi ile anlaşılabilir.bel soğukluğu tedavisi Bu hastalık tedavi edilmediği taktirde kısırlık gibi oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken hastalıklara yol açabilmektedir. Gonore, erkeklerde genellikle idrar yolu enfeksiyonuna, kadınlarda ise rahim boynu, idrar yolu ya da her ikisine birden neden olmaktadır. Çok sık olmamak ile birlikte bazı durumlarda göz iltihabı oluşumuna da neden olabilmektedir.

Bel soğukluğu (Gonore) belirtileri nelerdir?

Bel soğukluğu ya da diğer bir ismi ile gonore hastalığı genellikle hastaların çoğunda belirti vermeden ilerleyen bir hastalıktır. Yani asemptomatik olarak seyreden bir yapıya sahiptir. Fakat belirti verdiği durumlar da bulunmaktadır. Bunlar;

● İdrar yapma sırasında ağrı, acı ve yoğun bir şekilde hanma hissi
● Boğaz ağrısı (faranjt)
● Sık idrara çıkma
● Adet dışı kanamalar
● Cinsel organdan gelen irinimsi akıntılar şeklindedir.

bel soğukluğu belirtileriBelsoğukluğu hastalığı yani diğer bir ismi ile gonore hastalığı mutlaka doktor kontrolünde verilen seftriakson, doksisiklin gibi ilaçlar ile sağlanan bir tedavi süreci gerektirir. Bu ilaçlar yalnızca bel soğukluğu (gonore) için kullanılmaması ile birlikte belsoğukluğunu sadece bu ilaçlar da geçiremeyebilir. Bunun sebebi ise bel soğukluğu hastalığına neden olan bakteriler yaklaşık olarak %90 oranında neisseria bakterisidir ve bu ilaçlar genelde bu bakteriye karşı etkilidir. Bu sebepler ile birlikte gonore (bel soğukluğu) hastalığına sahip olan insanlar kısa süre içerisinde gerekli olan ürolojik test yaptırmalıdır ve bakterilerin cinsine, çeşidine göre ilaç kullanılması gerekir. Unutmamak gerekir ki bel soğukluğu önemli bir hastalıktır ve bu belirtileri görmeye başladığınızda hemen doktora gitmelisiniz.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Akut Tonsilit Belirtileri ve Tedavisi


Dilin arka tarafında boğazın hemen her iki yanında bulunan, ismi tonsil olarak da bilinen bademcikler, vücudumuzda büyük önemi ve görevleri olan küçük organlarımızdır. Bademcikler, vücuda giren zararlı mikropları yakalayıp, vücudun onlar ile savaşmasını sağlayan hücreler üretmektedir. Bunun yanı sıra vücuda giren mikroplar her ne kadar tonsiller ile karşılaşsa da bazen yok edilemez ve tonsillerde çoğalarak iltihap oluşmasına neden olurlar. Tonsillerde büyümeye ve kızarmaya başlayan bu mikroplar akut tonsilit ya da diğer bir ismi ile akut bademcik iltihabı görülmesine neden olur. Akut tonsilit genellikle 5-15 yaş arası çocuklarda, kış-sonbahar dönemlerinde görülmektedir. Akut tonsilit hastalığına neden olan mikroplar, Tükürük, burun ve boğazda oluşan sıvılar vs. gibi vücut sıvıları ile, solunum ve hava yolu ile ortaya çıkan damlalar sonucunda insandan insana bulaşabilmektedir.

Akut tonsilit belirtileri nelerdir? 

akut tonsilit tedavisiTonsilit ya da diğer bir ismi ile bademcik iltihabı, boğaz içerisinde ağrı, acı ve yaralar ile kendini gösteren bir hastalıktır. Zaman zaman kulakta da ağrılar ve sebepsiz yere boyun tutulmaları ile beraber etkisini gösterebilmektedir. Bunun ile birlikte acılı, ağrılı ve zor yutkunma, ateş, baş ağrısı, gibi farklı belirtiler de gösterir. Kısaca belirtilere bakacak olursak; 

  • Ateş (39-40 dereceye kadar çıkabilmektedir)
  • Üşüme – titreme
  • Baş ağrısı
  • İştahsızlık
  • Kötü ağız kokusu
  • Boğaz ağrısı ve kulak ağrısı
  • Bademciklerde şişlik, kızarıklık.
  • Eklem ağrıları, vücudun farklı bölgelerinde hissedilen yoğun ve rahatsızlık veren kas ağrıları, halsizlik, kırgınlık
  • Ses değişiklikleri ve bazı durumlarda ses kısılmaları
  • Yutkunmada zorlanma

Akut tonsilit tedavisi:

tonsilit-bitkisel-tedaviAkut tonsilit vakaları tedavisinde genel olarak penisilin ve sefalosporin grubu antibiyotikler tercih edilmektedir. Bu antibiyotikler oral ve parenteral yoldan alınabilir. Ayrıca akut tonsilit (bademcik iltihabı) tedavisinde antiseptik sprey, gargaralar ve ağrı kesiciler de doktorunuz tarafından reçetenize eklenebilir.

Akut tonsilit (bademcik iltihabı) türleri: 

  • Kırmızı anjin, virüs ya da küçük bakteriler ile oluşur.
  • Streptokok anjini hastalığından ya da iltihabından daha sonra orta kulak iltihabı (otit) ve böbrek hastalığı (glomerülonefrit) görülebilimektedir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Adet Ağrıları(Sancıları) Nasıl Azaltılır?


Adet Ağrıları Nasıl Azaltılır?

Her kadının belki de korkulu rüyası olan adet ağrısı hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak hissettirdiği sancılar yüzünden kadınlara en çok rahatsızlık veren rahatsızlıklardan bir tanesidir. Adet ağrısı genel anlamı ile kadınların adet dönemlerinde yaşadıkları şiddetli ve yoğun sancılardır. u sancılar adet günlerinin başlangıç tarihinden yaklaşık olarak 1 ya da 2 gün önce kendisini hissettirmeye başlar. Adet döneminin ortasına doğru azalan adet sancıları adet döneminin son bulması ile genellikle kaybolmaktadır. Kadınların en çok şikayet ettiği bu ağrıların çok şiddetli, adeta dayanılmaz olduğu neredeyse herkes tarafından bilinmektedir. Peki bu adet sancılarını dindirmek ya da azaltmak mümkün müdür?

Sizlere daha önce regl sancısı hakkında bazı bilgiler vermiştik. Şimdi ise adet ağrılarını gelin hep beraber inceleyelim.

Adet ağrılarını azaltmak için ne gibi yöntemler vardır?

regl sancısı Düzenli bir şekilde spor yapmak adet sancılarını oldukça azaltmaktadır. Özellikle plates yapan kadınlarda adet sancılarının oldukça az miktarda olduğu bilinmektedir.
● Adet dönemlerinde sıcak bir duş almak ve masaj yapmak (yaptırmak) vücudunuzu oldukça rahatlatacak ve adet sancılarının azalmasına yardımcı olacaktır.
● Birçok bitkisel çay adet ağrısı azaltması ve yok etmesi açısından oldukça faydalıdır.
● Adet sancısının çok yoğun hissedildiği dönemlerde iyi bir uyku ve güzel bir dinlenme adet ağrılarınızın azalmasına oldukça faya sağlar.
● Adet dönemlerinde üşümemeye özen gösteriniz. Ayaklarınızı ve belinizi soğuktan korumalısınız ve hatta sıcak tutmalısınız. Özellikle soğuk kış günlerinde bunlara dikkat etmeniz büyük fayda sağlayacaktır.

regl sancısı nasıl geçerBunların yanı sıra adet sancılarını geçirmekte fayda sağlayan diğer bir yol da evde hazırlanması da mümkün olan bitkisel ilaçlar ve doğal kürlerdir. Bunlara örnek verecek olursak;

Zencefil: Zencefil tarih boyunca kurulan medeniyetler tarafından hastalıkların ve küçük rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmıştır. Zencefil aynı zamanda adet sancılarına da iyi gelmektedir. Ayrıca adet öncesinde yaşanan halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve kırgınlık durumlarında da fayda sağlamaktadır.

Tarçın: Tarçın adet sancılarını azaltan birçok farklı özelliğe ve içeriğe sahiptir. Bunun yanı sıra tarçın; diyet lifi, kalsiyum, demir ve mangan kaynağı olarak bilinmektedir. Kısacası tarçın, adet dönemlerinde yoğun adet sancısı çeken kadınların kesinlikle evde bulundurması gereken bir bitkidir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Kronik Baş Ağrısı


KRONİK BAŞ AĞRISI

Hayatımız boyunca karşılaştığımız problemlerden birisi olarak kabul edebileceğimiz baş ağrısı hiç kuşkusuz ki pek çok kişinin muzdarip olduğu bir durumdur. Dünya üzerinde pek çok kişi anlık ya da neredeyse bir ömür sürecek baş ağrıları çekebilmektedir. Baş ağrıları çevresel faktörlerden meydana gelebileceği gibi, tamamen kronik ve doğuştan gelen sancılar da olabilir. Baş ağrısına yol açan etmenler ve baş ağrısı problemini nasıl geçireceğini merak edenler için aşağıda soruna uzunca değindik.

Baş Ağrısı Nasıl Oluşur?

kronik baş ağrısı sebepleriBaş ağrısı yalnızca bir değil, birçok etmene bağlı olarak oluşabilir. Çevresel faktörlerden kaynaklanan baş ağrılarına baktığımızda etmeninin soğuk algınlığı, yüksekten düşme ya da çok yüksek sesle müzik dinleme olduğunu görebiliriz. Beynin kafa tasına yaptığı basınç, kişinin kendisine bir baş ağrısı hissetmesine neden olurken aslında durum bu kadar da kolay değildir. Zira baş ağrısını tetikleyen birçok unsur bulunmaktadır. Başınıza aldığınız herhangi bir darbe ya da psikolojik etmenler de baş ağrılarının nedenini oluşturan unsurlar arasında yer almaktadır. Çevresel faktörlere bağlı olarak oluşan baş ağrıları genellikle kısa süreli ve hafif şiddettedir.

Kronik Baş Ağrısı

kronik baş ağrısı belirtileriÇoğu zaman kendini oldukça sancılı migren atakları olarak gösteren kronik baş ağrısı, ne yazık ki kişiyi hiç müsait olmadığı bir anda da yakalayabilir. Kişilerin hangi durumlarda migren ataklarına yakalandığı, ya da şiddetli baş ağrıları çektiği halen bilimin sıklıkla araştırdığı konular arasında yer almaktadır. Kronik baş ağrısı çeken hastaların bu durumdan kurtulmak için sıklıkla başvurmuş olduğu yöntemlerden ilki ağrı kesici almaktır. Ancak bu her zaman kesin sonuç vermeyebilir.

Baş Ağrısından Kurtulmanın Yolları

Baş ağrılarının oluşmasını doğrudan etkileyen çevresel faktörler, birtakım yöntemlerle durdurulabilir ya da yavaşlatılabilir. Baş ağrısı yaşamak istemiyorsanız stresten uzak ve mümkün olduğunda sessizliğin hakim sürdüğü bir alanda bulunmanız yararınıza olacaktır. Uyku düzeninin bozulması, aşırı alkol ve aşırı ilaç tüketimi de baş ağrısını etkileyen unsurlar arasında yer almaktadır. Bu durumdan kaçınmak için mümkün olduğunda sıvı tüketmeye özen göstermelisiniz. Sıcak alanda soğuk alana geçiş de baş ağrısına neden olabilir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]