Regl Sancısı Nasıl Geçer?


REGL SANCISI

Regl, vücutları normal fonksiyona sahip olan kadınların, hayatlarının uzunca bir dönemince karşılaşmış oldukları bir durumdur. Fizyolojik olarak sağlıklı bir kadında 28 günde bir görülen bu döngü 21 ile 35 gün arasında da görülebilmektedir. Vücut içerisinde döllenmemiş olan yumurtanın çatlayarak dışarı atılması işlemine regl ya da menstürasyon adı verilmektedir.

Aybaşı ya da adet dönemi olarak da adlandırılan bu dönemi sancısız bir şekilde atlatmak pek çok kadının temennisidir. Ancak çeşitli sebeplere bağlı olarak, regl hanımları ciddi şekilde zorlayabilmektedir. Bugünkü konumuzda ağrılı adete değinecek, bu sorunu yaşayan hanımlara da çözüm önerileri sunacağız.

Ağrılı Adet (Dismenore)

regl sancısı nasıl geçerHer kadın bir diğerinden farklı yumurtalıklara ve işleyişe sahiptir. Bir döngü içerisinde sürekli olarak devam eden regl, bazı kadınlarda etkisini hiç göstermez iken bazı kadınların da 3-10 günlerini ne yazık ki yatakta dinlenerek geçirmelerine neden olabilir. Ağrılı adet tıp dilinde dismenore olarak adlandırılır ve dünya üzerindeki birçok kadın da bu durumu sıklıkla yaşamaktadır.

Ağrılı Adet İçin Öneriler

  • Sıcak su torbası kullanarak karnı büyük ölçüde rahatlatmak
  • Kekik suyu ya da bitkisel çaylar içmek
  • Doktor önerisi ile piyasada bulunan ağrı kesicileri kullanmak
  • Spor yapmak ( Spor, regl sancısını büyük ölçüde hafifleten unsurlardandır)
  • 6 ayda bir düzenli olarak jinekoloğa görünmek

Adet Ağrısına Sebep Olanlar

  • regl ağrısı belirtileriVücudun ağrılı adete yatkın olması
  • Olası bir kist
  • Tümör
  • Vücudu üşütmek
  • Halsizlik
  • Aşırı alkol ve sigara tüketimi
  • Darbe Almak
  • Düşük yapmak
  • Kürtaj

Adet Sancıları Uzun Sürüyorsa Ne Yapmalı?

regl sancısı belirtileriRegl dönemi çoğunlukla 3 ila 7 gün arasında seyretmektedir. Ancak bazı kadınlarda bu durum 10 güne kadar uzayabilir. 10 günden daha uzun süreli regl dönemi ve beraberinde sancı ciddi bir hastalığın da habercisi olabilmektedir. Bu sebepten böyle bir probleminiz varsa, bir jinekoloğa görünmeli ve yumurtalıklarınızı kontrol etmelisiniz. Adet ağrıları tamamen çevresel ve kısa süreli faktörlerden oluşabileceği gibi, doğrudan yumurtalıklardaki kötü işleyişten de meydana gelebilmektedir.

Regl sancısı yaşadığınız zamanlarda stresten uzak kalmak vücudunuzu rahatlatabilir. Bu yüzden baskı altında kalabileceğiniz ortamlardan her daim kaçınmanızda fayda var.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Uyku Bozukluğu Nedir?


Uyku metabolizma düzenimiz için en önemli eylemlerin başında yer alır. Sağlıklı bir uyku diğer gün sağlıklı ve başarılı bir günü beraberinde getirir. Biyolojik bir gereklilik olan uyku kişilerin daha enerjik, daha dinç, konsantrasyonu yerinde olmasını sağlar. Ayrıca psikoloji üzerinde de olumlu etkileri vardır. Kişilerin hayata daha olumlu bakmalarına yardımcı olur ve ikili ilişkilerde daha mantıklı düşünmeye iter. Zihnen insanları daha kaliteli düşünmeye ve kaza risklerine karşı daha dikkatli olmalarını sağlar. İnsanlar her yaşta uyku bozukluğu yaşarlar. Gün içerisinde yaşanılan yoğun stres alkol ve sigara kullanımının fazla olması, yoğun çalışma saatleri de uyku kalitesini düşürür ve problemlere zemin oluşturur.  Ancak uyku problemlerinin ne olduğu iyi bilinmeli ve hemen kontrol altına alınmalıdır.

uyku bozukluğu nasıl giderilirUyku Problemlerinin Temel Belirtileri

  • Gün içerisinde uygunsuz saatlerde sürekli uyumak.
  • Uykuyu sürdürmede zorluk yaşamak.
  • Yattıktan sonra uzun süre uykuya dalamamak.
  • Huzursuz bacak sendromu.
  • Gün içerisinde dinlenmiş hissetmemek.
  • Uyku arasında nefesin aralıklarla durması. Yani uyku apnesi.
  • Uyku esnasında yürümek.
  • Uyku esnasında tekme atmak.
  • Uyurken altını ıslatmak.
  • Uyurken horlama.
  • Uyku süresinin çok uzun olması.

Ne Gibi Önlemler Alınmalıdır?

uyku bozukluğu testiEvinizin en sessiz odasını yatak odası olarak seçmelisiniz. Gürültü uyku kalitenizi düşürür ve uyku bozukluğu yaşamanıza sebep oluşturur. Işık uykunun en büyük düşmanlarından biridir. Bu nedenle uyuduğunuz oda mutlaka karanlık olmalıdır. Işıklı bir odada uyumak dinlenmeden uyanmanıza neden olabilir.

Bir aydan daha uzun süredir uyku bozukluğu problemi yaşıyorsanız bir uyku uzmanı doktoru ile görüşmelisiniz. Uykunuz ile ilgili yaşadığınız problemi ve fiziksel etkilerini doktorunuza anlatmalısınız. İlaç ile tedavi yoluna geçmeden önce ilk olarak ilaçsız tedavi yöntemleri denenmelidir. Ayrıca ilaç kullanımına başlamadan önce hangi ilacı kullanacağınız da iyi saptanmalıdır.

Uyku Haplarının Faydalı Olduğu Durumlar

  • uyku bozukluğu ilaçlarıKronik uykusuzluk problemi
  • Vardiya sistemi ile çalışma
  • Tahmin edilen stres durumları
  • Jet lag

Piyasa da reçeteli ve reçetesiz satılan birçok uyku hapı bulunmaktadır. Ancak bu ilaçların avantajları ve dezavantajları iyi araştırılmalıdır. Sürekli olarak kullanılan uyku hapları da bağışıklık yapmasından dolayı istenilen etkiyi yaratmamaktadır.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Lösemi Nedir? Belirtileri Nelerdir?


Çağımızda en sık rastlanılan hastalıkların başında kanser gelmektedir. Lösemi kemik iliği ve kan hücrelerini etkileyen bir kanser çeşididir. Halk arasında kan kanseri olarak da bilinmektedir. En sık görülen bu hastalığın çocuklarda görülme oranı ise  %35 olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak lösemi  yetişkinleri çocuklardan 10 kat daha fazla etkilemektedir. 50 yaş ve üzeri insanlarda görülme ihtimali çok yüksek olan bir hastalıktır. 4 farklı tür lösemi çeşidi bulunmaktadır.

  • AML (Akut Myeloid Lösemi)
  • KLL (Kronik Lenfoid Lösemi)
  • KML (Kronik Myeloid Lösemi )
  • ALL (Akut Lenfoid Lösemi )

Belirtileri Nelerdir ?

lösemi belirtileriLösemi belirtileri hastalığın türüne göre değişiklik gösterir. Kronik lösemi rahatsızlığı insanları çok rahatsız etmeden ilerler. Bu nedenle sadece kan testi ile sonuç öğrenilebilir. Akut lösemi ise belirtileri ile insanları doktora gitmeye yönlendirir. Bu nedenle sonuçlar daha hızlı ortaya çıkar.

  • İştah kaybı.
  • Baş dönmesi, tende soluk görünüm, kalp çarpıntısı ve nefes darlığı.
  • Güçsüz hissetme ve halsizlik.
  • Gece terleme ve ateşli hastalıklar.
  • Koltuk altı ve boyunda bulunan lenf bezlerinde şişmeler olabilir. Ancak bu şişlikler ağrı yapmaz.
  • Adet dönemi arasında yaşanılan kanamalar ve yoğun adet olma.
  • Ciltte hassasiyet. Kolay morarma ve kızarıklıkların oluşumu.
  • Diş etlerinde kolay kanama.
  • Testislerde şişlik oluşumu.
  • Nedensiz kilo kaybı.
  • Görme problemleri yaşama.

Ayrıca akut anemi beyin üzerinde bir etki yarattıysa kaslarda güçsüzlük, kusma ve zihin bulanıklığı gibi etkiler oluşturur.

Tedavisi Nasıldır ?

lösemi tedavisiSizde lösemi belirtileri yaşıyorsanız mutlaka en kısa süre içerisinde doktora başvurmalısınız. Doktor sizin aile hikayeniz ve tahliller ile hastalığınıza bir tanı koyacaktır. Lösemi çeşidinizin akut ya da kronik olma durumuna bağlı olarak farklı tedavi yolları izlenmektedir. Ayrıca tedavi sürecinde kişilerin genel sağlık durumları, genetik faktörleri ve yaş gibi etkenleri de göz önüne alınmaktadır. Tedavi sürecinde kan nakli, radyoterapi ve kemoterapi gibi yollar izlenmektedir. Bazen bunlar bir arada da uygulanabilmektedir. Ancak hastaların bunlardan az etkilenmesi için koruyucu tedaviler uygulanmaktadır. Sizde lösemi belirtileri yaşıyorsanız en kısa sürede doktora başvurun ve tedavinizi olun.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Güneş Lekeleri Nasıl Geçer ?


Cildimiz bizim için en değerli hazinelerin başında gelir. Bu nedenle de cildimizi korumak için elimizden geleni yaparız. Ancak bazen cildimiz bazı şeylerden etkilenebilir. En çok görülen cilt problemleri arasında güneş lekeleri yer almaktadır. Güneş lekeleri uzun süre güneş ışığına maruz kaldıktan sonra ortaya çıkar. Her yaştan insanda görülebilen bir cilt problemidir. Yüz, omuz ve göğüs bölgelerinde daha sık görülür. Özellikle tatile gittiğinde güneş kremi kullanmayan ve uzun süre güneş ışığına maruz kalan kişilerde görülür. Cilt yüksek güneş ışığı altında kendini koruyabilmek için daha çok melanin üretir. Bu da lekelerin oluşmasına zemin oluşturur. Biriken melaninler leke oluşumunda görülür.

güneş lekeleri sırtGüneş Lekeleri Nasıl Önlenir?

  • Uzun süre güneş ışığına maruz kalacaksanız cildinizi güneşin zararlı ışınlarına karşı korumak için güneş kremleri kullanmalısınız.
  • Güneş ışığı cildinizin nemini olumsuz etkileyeceği için güneş ışığına maruz kaldıktan sonra cildinizi nemlendirmeye özen gösteriniz.
  • Özellikle öğle saatlerinde (güneş ışığının dik geldiği saatler) dışarıya çıkmamaya özen gösteriniz.

Özellikle 30 yaş ve üzeri insanların cilt yapıları daha hassas olduğu için onlar güneş ışığına çıkarken daha dikkatli olmalıdırlar ve mutlaka 2-3 saat aralıklarla güneş koruyucu kremlerini uygulamalıdırlar.


Lekeler Nasıl Geçer?

Güneş lekelerinin geçmesi için uygulanan birkaç tedavi yöntemi vardır.

  1. güneş lekeleri limonLazerli Cilt Yenileme: Alanında uzman bir ekip tarafından gerçekleştirilmesi gereken bu işlem güneş lekeleri için en hızlı cevap veren ve en pahalı işlemdir. Büyük lekelerin görüldüğü kişilere tavsiye edilir.
  2. Mikrodermabrazyon: Herhangi bir kimyasal içermeyen bu işlemde deri soyularak derinin yenilenmesine dayanır. Basınçlı bir makine yardımı ile yapılır.
  3. Kimyasal Peeling: Ciltte leke olan bölgelerde kimyasal bir solüsyon yardımıyla cildin soyularak yenilenmesini sağlayan bir yöntemdir.
  4. Kozmetik Ürünler: Bir cilt uzmanı yardımı ile kullanılacak kremler cildinizde ki lekelerin kısa sürede iyileşmesinde yardımcı olur. Ancak bu yöntem genellikle az ve küçük lekelerde daha çok tercih edilir.

güneş lekeleri maskeBunların yanı sıra evlerinizde uygulayabileceğiniz doğal maskelerde bulunmaktadır. Bunlar arasında maydanoz maskesi, karbonatlı maske, yoğurt maskesi, soğan ve sirke maskesi gibi maskeler yer alır. Bu malzemeler her evin bir köşesinde yer alabildiğinden halk arasında sıkça kullanılır.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Renk Körlüğü Nasıl Oluşur?


İnsanların bazıları renkleri diğer insanlara göre daha farklı görürler. Yapılan araştırmalarda kadınların erkeklere göre daha fazla renk körlüğü yaşadığı açıklanmıştır.

Renk Körlüğü Nedir ?

renk körlüğü belirtileri
Renk körlüğü
, ortamda yeterli ışık bulunmasına rağmen renklerin daha farklı algılanması biçimine renk körlüğü denir. Renk körlüğü bulunan kişilerin iki rengin arasında ki farkı anlama şansı yoktur.

Renk körlüğü çoğunlukla genetik olarak ortaya çıkar. Gözlerin içinde koni ve çubuk olarak isimlendirilmiş iki bölüm bulunmaktadır. Koni, gözün yeşil, mavi ve kırmızı renklerin algılanmasına yardımcı olur. Çubuklar ise gözün açık renkleri algılamasına destek olur. Renk körlüğü de gözde yer alan bu çubuk ve konilerin eksikliği sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır.

Renk körlüğü kendi içinde 3 bölüme ayrılır;

  1. Tam renk körlüğü: Bu hastalığa sahip olanlar hiçbir rengi göremez ve anlayamaz. Genel anlamda her renk siyah ve beyaz olarak algılanır. Bu durumda bulunanlar tam renk körlüğüne maruz kalmış demektir.
  2. Mavi ve sarı renk körlüğü: Bu hastalar mavi rengi sarı, sıra rengini ise mor olarak görürler. Genel olarak sarı ve kırmızı renk arasında ki ayrımı yapmakta ciddi anlamda zorlanırlar.
  3. Kırmızı ve yeşil renk körlüğü: Kırmızı ve yeşil renk körlüğü yaşayanlar genellikle kırmızı ve yeşil renk tonlarını algılayamadıkları gibi göremezler. Kırmızı rengini kahverengi, yeşil rengini ise bej olarak görürler.

Renk Körlüğü Belirtileri Nelerdir ?

renk körlüğü tedavisiRenk körlüğünün en yaygın türü sarı, yeşil, turuncu ve kırmızı renkler aynı türde algılanır ancak sadece yoğunluklar ayırt edilebilir olanıdır. Bu rahatsızlık doğuştan geldiği için göz belirli bir zaman sonrasında tonları ayırt edebilir özelliğine kavuşabilir. Renk körlüğü günlük hayatta önemli sorunlar karşımıza çıkarmaz. Ancak renklerin durumuna göre işlevsel bir çalışma durumu söz konusu ise bu durum sakıncalıdır. Yeşil ve kırmızı renkler bütün dünyada uyarıcı rengi olarak yaygınca kullanıldığı için renk körleri denizcilik veya sürücülük yapamazlar. Çünkü bu renklere ait uyarılar hayatsal tehlikeler oluşturabilir.

Renk Körlüğü Tedavi Edilebilir mi ?

Renk körlüğü tedavi edilemez. Görme sinirinin zayıflamasına bağlı olarak görme sorunu yaşayan hastaların renk körlüğü belli bir ölçüde düzeltilebilir veya ilerlemesi durdurulabilir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Sokakta Satılan Gözlüklere Dikkat!


Sokakta ya da dışarıda satılan gözlüklere dikkat.Görüntü itibari ile bu gözlükler ne kadar güzel olsa da uzmanlar bu tip gözlüklerin göz sağlığımızı ciddi anlamda etkilediğini belirtiyor.

Ne kadar göz sağlığı uzmanları sokakta satılan bu gözlüklerin tehlike saçtığını ve göz sağlığına ciddi zararlar verdiğini söylese de insanlar gözlüklerin görünüşüne ya da fiyatına aldanarak bu gözlükleri satın alıyorlar. Yapılan ufak bir araştırmada işlek bir yerde seyyar gözlük satan bir satıcının günde ortalama 150 adet gözlük sattığını görülmüştür. Bu rakam göz sağlığı konusunda ciddi bir tehlike altında olduğumuzu göstermekte.

Sokakta satılan gözlüklerin birçoğu yurt dışından yasal olmayan yollar ile ülkemize getiriliyor. Bu gözlüklerin fiyatlarının uygun olması onları çok cazip kılsa da UV özelliği olmadığı için gözümüze faydasından çok zararı dokunuyor.

Bazı satıcılar gözlükleri deneterek numaralı olduğunu iddia ediyor ve bu şekilde daha rahat kullanılacağı söyleniyor. Ancak içerisinde bulunan büyüteç kesinlikle göz sağlığına zarar veriyor. Bu tür gözlüklerin hiçbir optik malzemeden yapılmamıştır ve gözlerinizi hiçbir şekilde güneş ışınlarından koruyamaz. Bu nedenle gözlük seçimi yaparken dikkat etmeli ve doktor kontrolünde gözlüm seçimleri yapmalıyız. Aksi bir davranışta var olan gözlük numaramız bir üst seviyeye yükselebilir.

gözlük satın almaKadre Kodlu Gözlükler Tercih Edin

Doktor tavsiyesi ile alınan gözlüklerin neredeyse hepsi kadre kodludur. Bu koda sahip gözlükler dışarıdan gelen ışınları tek bir merkezde toplayarak iletim sağlıyor. Bu sayede gözümüz tek bir merkezden ışığı aldığı için yıpranmamış oluyor.

UV Koruması

Sokaklarda ya da esnaflarda satılan gözlüklerde UV koruması bulunmuyor. UV koruması bulunmayan gözlükler gözünüzü güneşten gelen zararlı ışınlardan koruyamaz. Doktor tavsiyesi ile alınan gözlüklerde UV400 koruması bulunur. Sahte veya ucuz maliyetli gözlüklerde bu koruma bulunmadığından gözlerin bozulmasına neden olabilir.

bebek gözlüğüBuna bağlı olarak özellikle küçük yaşlarda ki çocuklara eğlence amaçlı alınan gözlükler zamanla göz bozulmalarına sebebiyet verebilir. Sonrasında tedavisi mümkün olmayan göz bozuklukları ortaya çıkabilir.

Gözlük tercihi yaparken muhakkak UV400 korumasına sahip olup olmadığını sormalı, optik malzemelerden yapılmış olmasına ve Kadre kodu bulunup bulunmadığına çok dikkat etmeliyiz.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Erkekte Obezite Kısırlık Yapıyor!


Türkiye’nin en çok görülen hastalıklarından biri olan Obezite, erkeklerde kısırlığa davetiye gönderiyor.

Uzmanlar tarafından yapılan araştırmalar sonucu obezitenin erkeklerde sperm parametrelerinin değişmesine neden olduğunu saptadılar. CEJU (Central Europen Journal of Urology) tarafından yapılan araştırmalar obezitenin erkeklerde testesteron oranını azalttığını ve aynı zamanda düzensiz sperm üretimine neden olduğunu tespit etti.

erkeklerde obezite sınırıUzmanların incelemesinde obezite, fazla kilosu olan erkeklerde dölleme kabiliyetini azaltıyor. Testosteron seviyeside düştüğü için erkeklerde kısırlığı direkt olarak etkilediğini göstermekte.

Obezite Nasıl Kısırlığa Yol Açar ?

Erkeklerde yer alan fazla kilolar sperm sayısında azalmalara, döllenme ve hareket kabiliyetlerinde yüksek miktarda düşülere aynı zamanda DNA fragmantasyonlarına neden olmak suretiyle erkekte infertilite nedeni oluşturabilir. Gebelik süreci için sadece döllenme yeteneği dışında sperm hareketliliği, sperm morfolojisi ve sperm konsantrasyonunun önemli etkisi vardır. Obezite bu etkenleri bozarak erkekte kısırlığa sebebiyet gösterebiliyor.

Erkekler bu durumu nasıl önleyebilir ?

Obezite sonucu oluşan sperm miktarlarında ki ve hareketliliklerin de ki bozukluklar kısırlığa davetiye gönderebiliyor. Bu nedenle sperm kalitesini en iyi seviyeye çıkarabilmek için beslenme alışkanlıkları ciddi önem taşımakta.

Erkekler yedikleri ve içtikleri besinlerde seçici olarak bu duruma engel olabilir. Yağlı yiyeceklerden uzak durmak, uyku düzenini iyileştirmek, vücudun günlük ihtiyacı olan vitaminleri doğru şekilde alabilmek ve besinleri doğru tüketmek obeziteyi engeller ve kısırlığa karşı ciddi bir direnç gösterir.

erkeklerde obezite nedirKadında östrojen, erkekte testosteron hormanu en baskın olan hormonlardır. Obezite, Testosteron  ve SHGB (Sex Hormonu Bağlayıcı Globin) azalmasına sebebiyet göstermekle birlikte östrojen seviyesinde artış gösterir.

Ayrıca sperm üretiminde etkin görevi bulunan FSH/LH, SHGB ve İnhibin seviyelerinin obez erkeklerde düştüğü görülmüştür. Bu hormonlarda ki değişimler kısırlığa neden olabilir.

Obeziteden nasıl kurtulunur ?

Obezite kötü beslenme alışkanlığı sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bunu engellemenin en temel yöntemi beslenmemize dikkat etmekten geçer. Aldığımız besinlerin oranı, yemek alışkanlıkları, gereğinden fazla olmamalıdır. Yediğimiz yemeklere, aldığımız besinlere, gereksinim duyduğumuz vitaminlere çok dikkat etmeli ve günlük alışkanlıklarımızı bu yönde şekillendirmeliyiz.

Obezitenin karşısında dirençi durabilmek için beslenme alışkanlığımızı bu yönde değiştirmemiz bizi ruhsal olarak da rahatlatacaktır. Beslenme alışkanlığı sadece obeziteye değil vücudun birçok işlevini yerine getirmesinden büyük destek sağlar.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Böbrek Taşı Nasıl Kırılır ?


Böbrek Taşı

Böbrek taşı sorunlarıyla dert yananlar genellikle çevrelerinde duyduğu bazı tavsiyeler ile taşları kırmaya çalışır. Limon suyu ile balık gözü karışımı, kestane suyu içmek gibi bazı ilkel yöntemler maalesef böbrek taşını düşürmez. Herhangi bir dayanağı olmayan bu yöntemler yerine alanında uzman bir hekim kontrolünde bu taşları rahatlıkla düşürebilirsin.

Böbrek taşı rahatsızlığına çare arayanlar birçok kez şifalı sulardan, sihirli karışımlara varıncaya dek birçok tedavi yöntemleri deneyebiliyorlar. Bunun yanında modern tıbbı hiçbir şekilde umursamayıp böbrek taşının kendiliğinden düşmesini bekleyen birçok hasta olduğu da aşikar.

böbrek taşı nedirBöbrek Taşnın Görülme Sıklığı

Böbrek taşı erkeklerin %10’unda kadınların ise %3’ünde olmak üzere toplamda %13’lük bir oranda görülmektedir. Bu rahatsızlıkların bir çoğunda taş gelişiminin tekrar etmesi mümkündür. Böbrek taşı, su içme alışkanlıklarının kötü olduğu ve sıcak iklime sahip olan Ortadoğu, Hindistan ve maalesef Türkiye’de yüksek oranda görülmektedir.

Böbrek Taşı Belirtileri Nelerdir ?

Yapılan araştırmalar birinci derece yakınlarında böbrek taşı olan insanlarda böbrek taşı görülme riski oldukça fazla olduğu belirlenmiştir. Genetik durum dışında beslenme alışkanlığı da böbrek taşı oluşumunda önemli rol oynar. Günlük yaşantısında az su içen insanlarda böbrek taşı oluşum riski fazladır.

Bunların dışında doğuştan idrar yollarında anormal durumlar bulunan, idrar yolu enfeksiyon rahatsızlığı geçirmiş kişilerde de böbrek taşı oluşum riski fazladır. Kronik olarak ishal veya kabızlık gibi bağırsak hastalıklara maruz kalan kişilerde de yine aynı şekilde böbrek taşı oluşum riski oldukça fazladır.

böbrek taşı nasıl kırılırBöbrek Taşı Nasıl Kırılır ?

Böbreklerden mesaneye kadar uzanan idrar yolunun çapı ortalama 1-2mm büyüklüğünde olup 3-4mm’ye kadar esneme şansı vardır. Böbrek taşı 4mm’den düşük olan hastalarda ağrı kesici ve idrar yolu genişletici tedaviler kullanarak böbrek taşının düşmesi sağlanabilir. Tedaviye yardımcı olmak adına bol su içmek, bol hareket etmek, sıcak su tedavileri (sauna, sıcak banyo, sıcak su torbası vb.) gerçekleştirmek hekimler tarafından hastalara tavsiye edilir.

Böbrek taşı 4mm’den büyük olan hastaların kesinlikle uzman hekim kontrolü altında ciddi bir tedavi sürecine başlaması gerekir.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Detoks Diyet Nedir? Nasıl Yapılır?


Detoks Diyet Nedir?

Detoks diyeti; vücutta biriken toksinleri dışarı atmak ve korumak amacıyla hazırlanmış bir diyet türüdür. Vücuttan atılamayan toksin maddeler çeşitli hastalıklar ve kilo problemleri ortaya çıkarır. Detoks diyet listesi sayesinde bu toksinleri vücuttan kolayca dışarı atmak ve korumak mümkündür. Detoks diyeti yapanlar genellikle kendilerini psikolojik ve fiziksel anlamda yenilenmiş gibi hissedirler.

detoks diyeti nedirDetoks Diyeti Nasıl Yapılır?

Her şeyden önce detoks diyetinin olmazsa olmazı sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmaktır. Detoks diyeti ile arınma iki şekilde gerçekleşir. Bunlardan ilki toksinlerden arınma diğeri ise psikolojik olarak arınma.

  • Sigara ve alkolden arındıysak şimdi diğer adımlara geçelim.
  • Her gün içtiğiniz suyu değiştirmekle devam edelim. Tabi hangi suda ne oranla hangi minerallerin bulunduğunu şimdiye kadar dikkate almıyorduk. Artık alma zamanı.. PH derecesi 7 ile 7.5 arasında olan alkali sular tercih edilmelidir.
  • Yemek pişirirken yediğiniz tabaklara dikkat ediniz. Çaydanlıkların porselen veya çelik olması gerekir. Teflon tavalar kullanılmamalıdır.
  • Asitli yiyecekler asit dengesini bozduğu için uzak durulmadır.
  • Yeşil çaylar antioksidan yiyecekler içerdiği için detoks diyetine katkı sağlayacaktır.
  • Besin tüketimi yaparken ürünlerin organik olmasına özen gösterilmelidir.
  • Cildiniz temiz kalmalıdır.

detoks diyetleriKimler detoks diyeti yapmalı dersek aşağıda ki profiller bu iş için en uygun kişilerdir;

  • Sabahleyin uyanma konusunda sıkıntı çekenler
  • Kafein ve alkol tüketimi fazla olanlar
  • Aşırı stres altında çalışan işçiler veya iş verenler
  • Günlük yeteri kadar su tüketimi yapmayanlar (Min 2.5 LT)
  • Bitkinlik ve halsizlik şikayeti olanlar
  • Kendini her an yorgun hissedenler
  • Gün içinde fazla hareketli zaman geçirmeyenler
  • Sık sık seyahate çıkanlar
  • Günlük ortalama 5 porsiyon meyve-sebze tüketimi yapmayanlar

Kimler detoks diyeti yapmamalı ?

  • 18 yaşın altında 80 yaşın üzerinde olanlara detoks diyeti tehlike yaratabilir
  • Hamile olan ve emziren kadınlar
  • Geçmişte ağır bir hastalık geçirmiş veya uzun süredir ilaç kullanımı yapanlar

Detoks diyeti, gerçekleştirmesi ve uygulaması zor bir diyet olduğu için kişinin bu diyete uzun süre devam etmesi uzmanlar tarafından önerilmez. Detoksun amacı sindirimi hafifleterek  vücudun sindirmeye ayırdığı enerjiyi yükseltmek, hücrelerin kendini tamir etmesini ve gençleştirmesini hızlandırmak, toksinlerin vücuttan kolayca atılmasını sağlamaktır. Ancak bu diyete başlamadan önce muhakkak uzman bir diyetisyene danışmak gerekir.

Karar verdim, detoks diyetine başlayacağım. Ama nasıl ?

detoks tarifleriDetoksun en önemli unsuru beslenmenize dikkat etmenizden geçer. Ne kadar iyi beslenirseniz o kadar iyi detoks uygulaması gerçekleştirmiş olursunuz.

  • Yemeklerde tuzlardan kaçının. Vücudunuza fazla tuz aldığınızda onun çabuk yorulmasını sağlarsınız.
  • Gün içinde taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin. Ortalama olarak günde 3 porsiyon meyve 2 porsiyonda sebze tüketin.
  • Öğün sayısını olabildiğince arttırın. 3 saat arayla yemek yemeğe gayret edin. Sık aralıklarla az yemek yersek sindirim sistemimiz çok iyi çalışacaktır.
  • Günde en az 3 LT (10-12 bardak) su tüketilmelidir. Su içerek vücutta birçok sebepten dolayı oluşabilecek ödemin atılmasına katkı sağlamış oluruz. Bu yüzden bol bol su içmeliyiz.
  • İçinde Alkol ve kafein bulunan içeceklerden uzak durun ya da azaltın. Bu maddeleri içeren sıvılar vücutta bulunan ödemi arttırır. Bu yüzden alkol ve kafein yerine soda, ayran veya süt için.
  • Uykunuza önem verin, vücudunuzun dinlenmesini sağlayın. Uyumadan önce sindirim sisteminin işlevine yardımcı olabilecek yeşil çaylar içmeye çalışın.
  • Stresinizi en aza indirmek için B grubu vitaminler alın. Süt, et, tahıllı ekmek ve yeşil yapraklı besinlerde bol miktarda B vitamini bulunur.
  • C vitamini yüksek olan maydanoz, kereviz, çilek, brokoli, kivi, turunçgiller ve biber gibi besinleri tercih edin.
  • Günde en az 2 su bardağı kefir, süt, ayran ve yoğurt tüketin.

Bu adımları olabildiğince dikkate alıp yerine getirdiğiniz taktirde gerek sindirim sisteminizin düzenini gerek ise vücudunuzun yağ yakımını ciddi oranda geliştirmiş olursunuz.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]

Yenidoğan Sarılığı Nedir? Belirtisi ve Tedavisi


Yenidoğan Sarılığı; dünyaya gelen bebeğin 28 günlük sürecinde geçirdiği dönemin adına denir. Normal zamanında doğan bebeklerin %60’ında, erken doğan bebeklerin ise %80’inde yenidoğan sarılığı görülme olasılığı yüksektir. Yenidoğan sarılığının bir diğer unsuru ise çocuklarda görülen sarılığın fizyolojik olmasıdır. Yani fizyolojik olarak sarı görünen bir bebek tehlike sınırı aşmaz ve birkaç hafta sonrasında kendiliğinden düzelir.

yenidoğan sarılığı nedirFizyolojik Sarılık Nedir ?

Fizyolojik sarılık bebeğin doğumunun ikinci gününde başlayarak üçüncü ve dördüncü günlerinde en yüksek seviyesına ulaşan bir hastalıktır.

Yenidoğan Sarılığı Nasıl Oluşur?

Cilde sarı rengini veren bilirubin maddesinin kandaki seviyesinin yükselmesi ve deride birikerek oluşturduğu neticede yenidoğan sarılığı oluşur. Bebek doğmadan önce bebeğin bilirubini annenin karaciğerini temizler, bebeğin kendi karaciğerini temizleyecek kapasiteye gelmesi birkaç gün alır. Bu sayede artık dışa atılamayan bilirubin sarılığa sebebiyet verir.

Bebeğinizin sarılık olduğu nasıl anlaşılır?

Yenidoğan sarılığı oluşturabilecek farklı faktörler vardır. Bunların içinden en sık görüleni kan grubu uyuşmazlığından dolayı ortaya çıkabilecek sarılıktır. Kanın içinde bulunan alyuvarlar hızlı derecede parçalanarak fazla miktarda bilirubin ortaya çıkarır. Buna benzer diğer sebepleri sıralayacak olursak ;

  • Anne sütü sarılığı
  • Diyabetli annelerin bebekleri
  • Anne sütü sarılığı
  • Bebeğin kafa dersinin altında kan toplanması
  • Doğuştan gelen bazı hastalıklar
  • Yeterince anne sütü veya biberonla beslenen bebeğin formüla(mama) alamaması yenidoğan sarılığının belirtileridir.

yenidoğan sarılık tedavisiBebeğinizin sarılık olduğu nasıl anlaşılır ?

Sarılık vücutta ilk olarak yüzde başlayarak kandaki bilirubin seviyesi artık göstererek sırayla göğse, karna, kol ve bacaklara doğru ilerler. Kişinin göz akı da epey sararır.

Ciltte sarılık varsa bu renk en iyi gün ışığında veya florasan lambanın altında görülür. Eğer bebeğinizde sarılık belirtilerini görüp yenidoğan sarılığına kapıldığını düşünürseniz hemen vakit kaybetmeyip bilirubin seviyesinin tespit edilebilmesi için en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.

Hangi bebeklerde sarılığa dikkat edilmeli ?

  • Sarılığı iki haftadan uzun süre bebeklere,
  • İlk 24 saat sarılık teşhisi konulanlar
  • Erken doğmuş bebekler
  • Doğum anında kafa derisinin altında kanama meydana gelmiş olanlar,
  • Emme sorunu yaşayıp buna bağlı olarak beslenemeyen bebekler,
  • Ailede yaşanmış yakın tanıdıklarının daha önce sarılık geçirip geçirmemiş olması da önemli bir faktördür.

Daha iyi bilgiler sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.

[ratings]