Havaların ısınması ile birlikte kış aylarından ve soğuktan bıkan hemen hemen herkes kendini dışarıya atıp güneşin tadını çıkarmaya başladı bile. Kışlık kıyafetlerin dolaplardan kalkması ve onların yerine cıvıl cıvıl, renk renk yazlık kıyafetlerin dolaplarda yer alması hiçte şaşırılacak bir olay değil tabi ki. Peki havaların ısınması, bahar aylarının gelmesi sebebi ile kendini bu şekilde yaza direkt olarak hazırlayan çoğu kişide ortak bir problem gözükmektedir. Peki bu ne mi? Tabii ki bahar yorgunluğu… Sıcak havalarda sabah erkenden kalkıp işe ya da okula gitmek herkes için çok zorlu bir sürece dönmektedir, yataklardan asla zamanında kalkılmaz ve geceden kurulan alarmlar defalarca ertelenir. Bunun gibi sebepler yüzünden kişi gün içinde kendini oldukça yorgun, bitkin, keyifsiz sıkıntılı hissedebilir. Bu belirtiler bir araya geldiğinde biz bunun sebebine ‘bahar yorgunluğu’ demekteyiz. Bahar yorgunluğu, mevsim geçişlerinde hemen hemen herkesin kolayca yakalanabileceği, bu dönemlerde hissedebileceği bir takım ruhsal ve fiziksel belirtilere verilen genel bir isimdir.
Bahar yorgunluğunu yenebilmek için neler yapmalıyız?
Taze meyve ve sebze tüketin: Eğer sizde bahar yorgunluğu olduğunu hissettiyseniz bu sorunu gidermek ve ortadan kaldırmak için besinlerin, vitaminlerin ve destek ürünlerin alımına oldukça dikkat edip, büyük önem vermelisiniz. Marketlerde bulunan v oldukça yaygın olarak satılan paketli hazır besinler yerine doğal ve taze sebze- meyvelerin tüketimine özen göstermelisiniz. Ancak yalnızca bahar aylarında ve mevsim dönüşlerinde değil, kış aylarında da vücudunuzda eksik olan vitaminlerin düzenli olarak alınmasına, gerekli besinlerin yeteri kadar alınmasına dikkat etmelisiniz. Eğer bunları düzenli ve iyi bir şekilde yaparsanız bahar yorgunluğunuzu fazla hissetmeden o dönem içerisinde atlata bileceksiniz.
Peki uyku düzeni bozuk olan kişilerde bahar yorgunluğunun daha fazla görüldüğünü biliyor muydunuz?
Bahar yorgunluğuna yakalanmamak için dengeli, düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenmelisiniz. Günlük hayatınızda oldukça aktif olmalı ve düzenli bir şekilde spor da yapmalısınız. Vücudunuzu asla ama asla susuz bırakmamalısınız ve uyku düzeninize her şeyden çok dikkat etmelisiniz. Uyku düzeni olmayan kişilerde bahar yorgunluğuna daha sık rastlanmaktadır.
Daha sağlıklı sunabilmemiz için lütfen bizi değerlendirerek yorum bırakmayı unutmayın.
[ratings]

Folik asit ya da vitamin B-9, folat adıyla da bilinir. Folat, besinlerde doğal olarak bulunan halken, folik asit, folatın sentezlenmesiyle ortaya çıkar ve ilaçlarda kullanılır. Folik asidin vücutta en çok kullanıldığı yerler, kan yapımı, yeni hücrelerin oluşması ve bu hücrelerin yaşaması aynı zamanda DNA ve RNA için gerekli bir maddedir. Bu sebepten, özellikle hamilelik ve çocukluk dönemlerinde bu vitamine duyulan ihtiyaç artar. Folik asitse, B-12’nin aksine, yeşil yapraklı sebzelerde oldukça bol miktarda bulunur. Bunların arasında ıspanak başı çeker. Yeşil yapraklı bitkilerin yanında buğday, bezelye, baklagiller, karaciğer, yumurta, balık, muz, patates, mısır, çilek, kiraz gibi besinlerde de bulunur. Bu durum da, bize, her besinden alacak şekilde beslenmemiz gerektiğini gösterir.
B-12 ve folik asit vücut için oldukça gerekli vitaminlerdir ve eksiklikleri ciddi sonuçlara yol açabilir. B-12 eksikliğinin en çok görüldüğü kesim et yemeyenlerdir. Mide ve bağırsak hastalıkları yaşayanlarda da B-12 yetmezliği görülür. B-12 eksikliği yaşayan kişiler üzerinde yapılan incelemelerde, %29’unda anemi, %64’ünde kırmızı kan hücrelerinde büyüme görülür. Hafıza kaybı, uyuşma, hissizlik gibi problemler de B-12 eksikliği sonucunda ortaya çıkabilir.
Eğer diyet uyguluyor iseniz, bu diyeti çok düzgün bir şekilde uyguladığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Eğer bu yaptıklarınıza rağmen kilo verememe konusunda şikâyet ediyorsanız bunun sebebi arada yediklerinizin miktarını kaçırmanız olabilir. Örnek verecek olursak ara öğünlerde çayınızın yanında 1-2 tane bisküviyi ya da herhangi bir partide elinize tutuşturulan tatlıyı, yol üzerinde bir avuç ağzınıza attığınız fıstık, fındık ya da çekirdeği saymayı unutuyor iseniz ya da farkında bile olmadan atıştırıyor iseniz bunlar siz farkında olmadan kilo vermenize engel olacaktır.
Diyete başladığınız zaman eğer sadece diyet yapmakla kilo vereceğinizi sanıyor iseniz kesinlikle yanılıyorsunuz. Bu çok yanlış bilinen bir konudur. Diyetinizin yanı sıra aynı zamanda düzenli olarak egzersiz yaparak aldığınız kalorilerin daha fazlasını yakmalısınız. Ancak bu sayede kilo verebilirsiniz ya da kilo alımına engel olabilirsiniz.
Düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenip, abur cubur dahi tüketmiyor olmanızın yanı sıra sadece yiyeceklere dikkat etmek büyük bir hata olacaktır. Özellikle aşırı miktarda soda içeren içecekler ve meyve suları, gazlı içecekler tüketip, kremalı-köpüklü kahveler içip bununla birlikte kahvenize ve çayınıza şeker ilave ediyor iseniz; kilo vermede oldukça büyük sorunlar yaşayacaksınız demektir. Yani sonuç olarak beslenmenize dikkat ettiğiniz süre boyunca sadece yediklerinize değil, içeceklerinize de çok büyük önem vermeli, dikkat etmelisiniz. Eğer bunları yaparsanız zaten düzenli bir şekilde kilo vermeye başlayabilirsiniz.
Testi yaptıracak olan kişiye, görevliler tarafından yazılı ve sözlü birtakım bilgiler verilmelidir. Spermiyogram testi yaptırılmadan önce en az 4-5 gün boyunca cinsel ilişkiye girilmemelidir. Ayrıca bunun yanı sıra isteyerek, bilerek ya da bilmeyerek (uykuda vb.) boşalma olmamalıdır.
Fast food tüketimi: Fast food tüketimi dikkat edilmesi gereken konulardan bir tanesidir. Fast food tipi beslenme kolestrol nedeni ile spermin zar yapısını bozmaktadır. Bunun yanı sıra döllenme yeteneğini azaltır ve hatta kısırlığa bile neden olabilmektedir.
Erkek bireylerde üreme hücresi olan sperm incelenmesi üzerine yapılan bir analizdir. Bireyde bulunan sperm sayısını, sperm şeklini, sperm hareketlerini değerlendirme amacı ile yapılan test, sperm analizi olarak bilinmektedir. Sperm analizi sonucunda elde edilen spermin rengi, şekli, fruktoz miktarı pH değeri incelenir ve bunun ardından belirli bir süreçte sperm hareketlilik durumu da incelenir. Yapılan bu incelemeler sonunda ise spermler, hareketlilik yeteneğine göre dikkatli bir şekilde sınıflandırılır.
Sperm analizi yaklaşık olarak 3-4 günlük bir cinsel sınırlama ardından verilen sperm ile yapılması tavsiye edilir. Uygun görülen bu sürecin isteğe bağlı olarak kesinlikle uzatılmaması gerekir. Eğer bu süre uzatılır ise, sperm sayısı yanıltıcı bir şekilde artış gösterebilir ve bu da doğru sonuç alınmasına engel olur. Ayrıca bu durum sperm hareketliliğini de olumsuz yönden etkileyebilmektedir.
Siyah noktalar
Siyah noktalardan ve izlerinden kurtulmak için bir başka yöntem de bizlere birçok konuda yardımı dokunan, adeta harika bir doğal şifa kaynağı olan, yıllardan beri neredeyse her alanda kullanılan aloe vera bitkisidir. Aloe vera bitkisinin içerisinde bulunan sümüksü kıvamdaki sıvı sivilcelerden siyah noktalara, cilt lekelerinden yüzde oluşan güneş yanıklarına kadar her şeye iyi gelmektedir. Yatmadan önce düzenli olarak yüzünüze aloe vera bitkisinin içinden çıkan sümüksü yapıya sahip sıvıyı sürerseniz cildinizdeki tüm kusurlara iyi gelecektir.
Bu hastalık tedavi edilmediği taktirde kısırlık gibi oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken hastalıklara yol açabilmektedir. Gonore, erkeklerde genellikle idrar yolu enfeksiyonuna, kadınlarda ise rahim boynu, idrar yolu ya da her ikisine birden neden olmaktadır. Çok sık olmamak ile birlikte bazı durumlarda göz iltihabı oluşumuna da neden olabilmektedir.
Belsoğukluğu hastalığı yani diğer bir ismi ile gonore hastalığı mutlaka doktor kontrolünde verilen seftriakson, doksisiklin gibi ilaçlar ile sağlanan bir tedavi süreci gerektirir. Bu ilaçlar yalnızca bel soğukluğu (gonore) için kullanılmaması ile birlikte belsoğukluğunu sadece bu ilaçlar da geçiremeyebilir. Bunun sebebi ise bel soğukluğu hastalığına neden olan bakteriler yaklaşık olarak %90 oranında neisseria bakterisidir ve bu ilaçlar genelde bu bakteriye karşı etkilidir. Bu sebepler ile birlikte gonore (bel soğukluğu) hastalığına sahip olan insanlar kısa süre içerisinde gerekli olan ürolojik test yaptırmalıdır ve bakterilerin cinsine, çeşidine göre ilaç kullanılması gerekir. Unutmamak gerekir ki bel soğukluğu önemli bir hastalıktır ve bu belirtileri görmeye başladığınızda hemen doktora gitmelisiniz.
Tonsilit ya da diğer bir ismi ile bademcik iltihabı, boğaz içerisinde ağrı, acı ve yaralar ile kendini gösteren bir hastalıktır. Zaman zaman kulakta da ağrılar ve sebepsiz yere boyun tutulmaları ile beraber etkisini gösterebilmektedir. Bunun ile birlikte acılı, ağrılı ve zor yutkunma, ateş, baş ağrısı, gibi farklı belirtiler de gösterir. Kısaca belirtilere bakacak olursak;
Akut tonsilit
Düzenli bir şekilde spor yapmak adet sancılarını oldukça azaltmaktadır. Özellikle plates yapan kadınlarda adet sancılarının oldukça az miktarda olduğu bilinmektedir.
Bunların yanı sıra adet sancılarını geçirmekte fayda sağlayan diğer bir yol da evde hazırlanması da mümkün olan bitkisel ilaçlar ve doğal kürlerdir. Bunlara örnek verecek olursak;
Baş ağrısı
Çoğu zaman kendini oldukça sancılı migren atakları olarak gösteren kronik baş ağrısı, ne yazık ki kişiyi hiç müsait olmadığı bir anda da yakalayabilir. Kişilerin hangi durumlarda migren ataklarına yakalandığı, ya da şiddetli baş ağrıları çektiği halen bilimin sıklıkla araştırdığı konular arasında yer almaktadır. Kronik baş ağrısı çeken hastaların bu durumdan kurtulmak için sıklıkla başvurmuş olduğu yöntemlerden ilki ağrı kesici almaktır. Ancak bu her zaman kesin sonuç vermeyebilir.